CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün yazdığı “Roboski: Uludere’nin Gözyaşları” kitabı, 28 Aralık 2011’de meydana gelen ve 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan Uludere Katliamı’nı konu alıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, giriş bölümünde, “Siyasi iktidarın sorumluluğu, bu yurttaşların kaçmayacağı bir ortam oluşturmaktır. Bu görev bitmedi. Halkımız merhum hemşerilerimizdir. Adalet fikri takdire şayandır. Adalet milletin vicdanıdır” dedi. “Bu kitapta; Uludere ve Roboski ile ilgili anlaşılması gereken her türlü veriyi tüm çıplaklığıyla anlatıyoruz” diyen Gök, kitabına ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
“Bu kitapta Uludere ve Roboski ile ilgili tüm gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatıyoruz” dedi. “Roboski’nin bir an önce adalete kavuşmasını canı gönülden temenni ediyorum” diye ekledi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, 28 Aralık 2011’de meydana gelen ve 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan Uludere Katliamı’na ilişkin “Roboski: Uludere’nin Gözyaşları” adlı kitap yazdı. Uludere Katliamı kitabında görgü tanıkları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklamaları, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporları yer alıyor.
Başka Geçim Kaynakları Yok
Kitabın önsözünü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yazdı. Kılıçdaroğlu, önsözünde şu ifadelere yer verdi:
“28 Aralık 2011’i her uyuduğumuzda aklımızda tutmalıyız. Talihsiz Uludere trajedi günü. Yönetimin ‘Git burayı bombala’ emrini verdiği ve bunun sonucunda 34 sakininin telef olduğu bir devlet düşünün. Bu olaya insan gözüyle bakmalı ve değerlendirmeliyiz. Uludere olayı eşsiz bir olaydır. Olay çok trajik ve farkındalık gerektirir.34 vatandaşımız başkasının direktifleri sonucu hayatını kaybetmiştir. Vefat eden vatandaşlarımızın hepsi 18 yaşının altındaydı. Arkalarında büyük acılar bıraktılar”
Sadece bir destek aracı olarak kaçakçılık yapıyorlar. Ülkemizdeki insanlar yasadışı göçü bir geçim aracı olarak görüyorsa ve hükümetin neden onlara istihdam olanakları sunmadığını kendimize sormalıyız. Bir katırın sırtında sigara ve mazot getiriyorlar ve okul faturalarını ve alışveriş masraflarını ancak bu şekilde karşılayabilirler. Kaymakam, emniyet müdürü, jandarma ve diğer herkes kaçtığını bilmeyen yoktur. Siyaset kurumunun, bu insanların kaçmasını önleyen koşulları oluşturma sorumluluğu vardır. Bu görev tamamlanmadı. Halkımız, aramızdan ayrılan yurttaşlarımızdır. Adalet fikri takdire şayan, görkemli ve onurludur. Milletin vicdanı adalettir. Adalet kişiden kişiye değişen, döngüsel olmayan ve esnek olmayan bir kavram değildir. Adalet kutup yıldızı gibidir; Konfüçyüs’ün bir zamanlar belirttiği gibi, tüm evren onun etrafında döner. Adalet olmadan bir devlet var olamaz. Ölen çocuklarımızın anneleri ne istiyor? Sadece “Adalet istiyoruz” diyorlar. Vatandaş ve insan olmanın getirdiği en meşru taleplerini dile getiriyorlar.